17 Temmuz 2015 Cuma

Ben aslın da çok şey diyorum!


Ömrün boyunca da hep dedim, bazen kendi kendime bazen da önüme gelene dedim. Dediklerim sustuklarımdan hep fazlaydı ama bugüne kadar hiç yazmadım (sosyal medyada yorumlarım hariç) Yazmak konusun da hep bir korkum vardı. Acaba kim okuyacak, gelen tepkiler acaba dememi engelleyecek ve artık susmam gerekiğini mi bana söyleyecek? İmla kurallarına tam hakim olamamam ve bir yazar olmadığım için kuracağım cümleler acaba anlatmak istediğimi ne kadar doğru yansıtacak vs. gibi... Ancak bugün bu korkularımın üzerine gitmeye karar verdim. Benim yazılarımda siz ne bulacaksınız veya neyi kaybedeceksiniz bilmiyorum ama ben artık ne bulacağımı da, ne kaybedeceğimi de iyi biliyorum. En başta yazan ben olacağım ve her yerde söylediğim ''Bulmak, Bilmek ve Susmak Gerek'' sözümü artık rafa kaldırmış, bir nevi kaybetmiş olacağım.

Kazanacağım en değerli şey ise kendimi bulacağım ve belki de benim gibi olan başka(ları)(sı)nı bulacağım. Ömrüm boyunca, Kaybettiğim hiçbir şey, Kazandıkarım kadar Değerli olmadı! Öncelikle şunu belirtmem de sanırım yarar var; Tanrı Kelimeleri dediğim şey tamamen benim. Beden olarak, fikir olarak, yaşam olarak, inanç olarak ve de aşk olarak sadece benim. Tanrı Kelimeleri bir diğer deyişle aslın da bundan sonrası için yazacaklarımı takip edecek ve kendisinden bir şeyler bulacak olan sizler olacaksınız. Hepimiz birer tanrı kelimesiyiz! Bir gün gelecek birleşeceğiz, o gün geldiğin de Tanrı Cümlesi olacağız ancak asıl hedef Tanrı Kitabı olmak.

Şimdi isterseniz yavaş yavaş asıl konuya girelim. Ben kimim ve benden ne alabilirsiniz?

Ben bir başlık değilim ve hiç olmadım, ben varlığım süresince hep detay oldum ve olmaya da devam edeceğim.




Detay olmak ne demek

Detay olmak, hepimizin hayatın da yaşadığı, öğrendiği, yaptığı, kabul ettiği yada ettirdiği vs. şeyler diye nitelenen bir çok anıları var. Aslın da geçmişimiz, o an yaşanmış ve bitmiş başka birisinin bugün okunan hayat hikayesidir. O artık biz değilizdir ama ondan kalan herşey bizimdir. İşte Detay Olmak ise bir nevi Jamais Vu (Deja Vu nun tam tersi, hiçbir şey yaşanmadı) olmaktır. Benim hiçbir anım benim olmadığı gibi, o zamanlardan bugüne kalan hiçbir şeye de sahip değilim. Onun için benden alabileceğiniz tek şey, bugün sahip olduklarımdır. Bugün sahip olduklarımla sizinle birşey paylaşacağım hep.

Peki bugün sahip olduklarımı paylaşmak nedir? 

Ben her gününü farklı bir kimlik gibi yaşayabilen, hissedebilen ve algılayabilen bir ruh yapısına yada belki de karaktere sahibim. Siz buna belki ruh hastalığı da diyebilirsiniz... Yani dün hissettiğim şeyler hep dünde kalmıştır. Bugün tekrar aynı konuya aynı tepkiyi de verebilirim ama çoğu zaman, ya tepkisiz kalır yada farklı bir tepki de verebilirim. Bunu yanar döner gibi algılamayın tabii ki, benim de kırmızı çizgilerim vardır ama çok azdır. bugün sahip olduklarımı paylaşmak demekle  de tam da bunu söylüyorum.

Bugün itibari ile artık hergün ne yaşadıysam, ne öğrendiysem ve ne hissettiysem buradan yazacağım. Dün ne biliyordum? gibi bir soru pek sormayacağım yada geçmişim ile alakalı çok yazmayacağım.
Bunun için ''Ben Kimlerdim'' diye ayrı bir sayfa oluşturabilirim yakın bir zamanda.

Neden Ben Kimlerdim? 

Az önce de dediğim gibi, her an farklı bir kimlik olabilen bir insanım haliyle de, bir çok kimliğe de büründüm. Bütün kimliklerde ismim aynıydı bile diyemem çünkü o bile değişti. Hissettiklerim ve yargılarım aynen ismim gibi farklıydı ve hep değişti. Onun için eğer geçmişimi anlatacaksam tek bir ben gibi anlatamam. Bu en başta kendime dürüst olmamamı gerektirir.

Girişimiz bu kadar, yazılarım fırsat buldukça yazmak kaydı ile bundan sonra başlayacak. Belki hiç kimseye ulaşmayacak yada ulaşsa bile ilgi görmeyecek. İnternetin o derin çukurunda bir mum olup önce tam yanacakken, ufak bir üflemeyle sönüp gidecek. Ama ne olursa olsun burada hep yaşayacak.

Hoş okumalar ve benden gelen her sevgiyi tamamen hissetmeniz dileği ile. 

 
Hoş Geldiniz...




4 yorum:

  1. ilginç bir şey de yazıları ben bekliyorum ona göre

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de, bekliyorum... Yazmak o kadar kolay degilmis benim icin. Zaten kolay olmadigini biliyordum ama en buyuk zorluk, yazarken dusuncelerim parmaklariman daha hizli akip gidiyor, aslinda yazmak istediklerimin cok az bir kismini yazmis oluyorum. Sanirim zamanla buna da adapte olacagim.

      Sil
  2. Hepimiz dün olduğumuzdan farklı bir insan değil miyiz? Geçmişte olan bir olaya verdiğimiz tepki, bugün aynı olay gerçekleşse vereceğimiz tepkiden bambaşka değil midir? Bence bu özellik sadece sende yok. Herkeste var çünkü zaman akıyor ve bizler dünyaya karşı koyamıyoruz. Değişiyoruz. Geçen her günle önceki gün olduğumuz 'ben'den sıyrılıyoruz. Ama dünde -geçmişte olan her şey yine bizim olarak kalıyor. Zaman ilerledikçe, geçmişteki bizden ne kadar farklı birine dönüşsekte bizi biz yapan yine de bir parça geçmişimiz oluyor. Yanılıyor muyum?

    YanıtlaSil
  3. Kesinlikle haklisin! Genel itibari ile baktigimiz da soyledigin dogru lakin ben henuz basladim yazmaya. Zamanla goreceksin ki, ben aslinda bir hayat hikayesi anlatmiyorum. Anlattigim sey, oynadigim bir tiyatronun sahne arkasi.

    YanıtlaSil