20 Temmuz 2015 Pazartesi

Ardında ki, Boşluk...

Nefret iyidir!

Nefret neden iyidir? 

Sorunun cevabı aslın da kapının neresinde durduğunuza göre değişiyor. Şöyle anlatayım, öncelikle birşeyden bahsetmek istiyorum. Bugün muhtemelen sizin adını dahi bilmediğiniz ve muhtemelen hemen hiç birinizin henüz fark etmediği ve benim kesinlikle geleceğin Türk Bilim İnsanı olacağına ve Dünya için Çok şey yapacağına inandığım birisi tarafından ONORE edildim. Bu beni çok mutlu etti çünkü, hemen herkesin reddettiği, dinlemeye ve anlamaya dahi tenezzül ve tahammül dahi edemediği ''Nefret iyidir'' i dinledi, anladı ve kabul etti. İşte bu benim ömrüm boyunca ilk defa ONORE olmama sebep oldu. Neyse konuya dönecek olursak.

Lütfen Okumaya Buradan Başlayın
Daha Anlaşılır Olması İçin, Sırayla Devam Edin.



*Ben sizlerin (Benim için sizler diye birşey yoktur, ancak aramızdan bazıları ''SİZ'' demeyi tercih ettiği için. Tercihleri yüzünden söylediklerime bir anlam sorunu olmasın diye siz diye yazıyorum) Ben sizlerin yaşındayken yada sizlerin yaşına ulaştığım da sahip olmadıklarım ve olamayacaklarımdan kısaca bahsetmek istiyorum. Böylece bir kapı yaratacağız ve o kapının iki tarafını göreceğiz. Herhangi bir şeyi anlamak istiyorsanız mutlaka bu kapıları yaratın, göreceksiniz ki, daha iyi anlıyorsunuz. Böylece bir önce ki yazımda bahsettiğim ''Karşı tarafın fikrini savunmak'' dediğim şeyi çok daha kolay yaparsınız. 
 Benim akıl verecek, alay edecek, kendi doğrularında dikta edecek, birşeyler de beni zorlayacak bir arkadaşım, dostum, ailem vs, olmadı. 


Peki bu ne demek? Soru - Nefet Neden İyidir? Ancak cevabın neresinde buna yönelik bir açıklama var?

 Bu sadece bir kapıydı, konuyu açtıkça hem kapı daha belirgin olacak hem de cevap. Yukarıda yazdıklarımı unutmayın ama yazmadım sayın. Şimdi soruya cevap veriyorum. Benim sizin gibi, her hangi bir yardımcım, akıl danışacağım veya aynı şeyleri paylaşacağım; dostum, ailem, arkadaşım yada her hangi biri olmadi. Bu yüzden ben sizin yaşınızdayken bana hayatı sorgulatacak, kendimi sorgulatacak, değerimi belli edecek, farklılığımı fark etmeme sebep olacak ve bu farklılığı en olumlu sekilde kullanmam için beni iteleyecek hatta tekmeyle yumrukla beni düşünmeye ve sorgulamaya itecek insanlar olmadı. Ben kendimi fark ettikçe çevrem de, sınavdan 50 beklentisi olan, hayatı sorgulamayan zaten fazla da beklentisi olmayan veya -kafan mı iyi? diyerek benim daha da kendimi anlamama, inanmama, hırs yapmama neden olacak arkadaşım da olmadı. 

Şunu unutmayın! 

Bilmiyorum daha önce bu pencereden baktınız mı hayatınıza?
Sevdiğin, hoşlandığın ve dahi aşık olduğun şeyler değildir önemli olan. Korktuğun, nefret ettiğin, tiksindiğin ve dahi yok etmek istercesine öfke duyduğun şeylerdir değerli olan. Seni sen yapan, öğrenmeni ve kendine güvenmeni sağlayan onlardır. Çünkü onlar sayesinde başarıya ulaşır ve onlarla aranda mesafeler yaratırsın. Sana dokunamamaları için hep daha, daha ve daha dersin. Onları bertaraf edecek teknolojiler yaratırsın, onları durduracak silahlar yaratırsın, onları öldürecek ilaçlar yaratırsın. (İşte ikinci kapı da bu...) Yoksa sevgiliye ne gerek var ki, herkes benim sevgilim olsa. Yani ben hayatımda olumsuz olan şeylerin beni büyütüğünü anladığım gün zaten kim olduğumu anladım. 

Ben size bende olmayanları söylerken, demagoji yapmıyordum yada ardına sığınmıyordum. Tam tersine onları hocam kabul ederek söylüyordum. Benim diğer insanlardan en büyük farkım bu. Bunun ardına geçtiğinde o kadar büyük bir boşluk var ki, neyle istersen onunla doldurursun.

Ben, ben olmayı seçtim, zaten kim olduğumu beni takip ederseniz anlayacaksınız. Bizden bazıları, bilim adamı oldu, bazıları ölümcül silahlar yarattı ölüm kustu ve bazıları uzay teknolojisini yarattı (onların henüz ne yaptığını bilmiyoruz) Bazıları siyasetçi oldu, bazıları interneti yarattı, bazıları, Tanrılar yarattı hatta Tanrı oldu, bazıları Dinleri ve bazıları da Dinsizliği yarattı. Bu kapının ardına geçtiğinizde, seçebileceklerinize küçük bir kaç örnek verdim sadece. Yoksa kapının bu tarafında hiçbir sınırı yok olabileceklerinizin, tıpkı kapının diğer tarafında ki boş hayatın bir sınırı olmadığı gibi.

Şimdi seçim sizin! Hangi tarafı seçersiniz? Eğer bu soruya cevabınız kararsızlık ise veya kapıyı geçer ve o boşluğu doldururum ise okumaya ve beni takip etmeye devam edin. Ama Kesinlikle korkaksanız, kalıplarınızdan sıyrılamayacaksanız veya tek cevap ile ''geçmem o kapıyı ben bu BOŞ hayatımdan memnunum'' ise şimdi bırakın beni okumayı. Zaten bir süre sonra küfretmeye başlayacaksınız...












 

6 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı olmuş.Elinize Sağlık :)))

    YanıtlaSil
  2. bak ben işin bu kısmını nasıl oldu da fark edemedim belki de beni ben yapan şeyler nefret ettiklerimin içinde de vardı neyse ama merak etme ailen ya da çevrende insanlar olsa da seni bilemiyorlar sana kendi isteklerini dikte ediyorlar ailen arkadaşların olmaması iyi bir şey belki de keşke şu an çevremde insanlar olmasaydı da kendi başıma hareket edebilseydim senin aradığın hayatı sen kurabilirsin peki ya ben evet kurabilirim ama önce maddi güç olmalı ne yazık ki unutma hayatını sen idare edersin istediğin şeyi yap gitsin ben yarı yarıya gerçekleştirdim peki ya sen neyse hazır vaktin bolken bol bol yaz da okuyalım be abi bu arada güzel olmuş yazılar ellerine sağlık ama daha fazlasını bekliyorum

    YanıtlaSil
  3. Birincisi, hicbirsey ama hicbirsey icin maddi guce ihtiyacin yok. Ihtiyacin olan tek bir guc var o da ''Vaz Gecme Gucu'' bu senin sahip oldugun tek guc. Insanlara, sistemlere, dinlere, sana dikta edilen ve muhtac oldugunu hissettiren her seye karsi inanilmaz bir guc bu. Eger bi defa vaz gecersen, goreceksin ki ''Gercekten Ozgursun'' Aslnda ''Vaz Gecmek'' konulu bir yazi yazablirim, simdi sana bu yorumu yazarken bunu fark ettim. Cunku ben hep vaz geciyorum ve bu gucun ne buyuk bir guc oldugunu cok iyi biliyorum.

    YanıtlaSil
  4. Vazgeçme kısmını 1 yıldır başladım ,arkadaşlarımdan tümüyle uzaklaştım başka arkadaşlar edindim onlardan da vazgeçtim bu bir anlamda şu demek oluyor hep yer, mekan değiştirdim ama vazgeçemediğim bir yer kaldı mekan değiştiremediğim bir yer orası da ailem oldu aslında onlardan da vazgeçmek istiyorum ama beni buna iten güç o kadaar büyük değil maalesef bu arada arkaya koymuş olduğun fon müzik ile yazmak çok iyi hissettiriyor ehi herneyse herkesin beni yanlış bildiği kendimi onlara sunamadığım için veya onlar arasında kendi kişiliğime bürünemediğim için onlardan vazgeçtim ailemde beni farklı kişilikte biliyor ve onların yanına gittiğim zaman benden istedikleri kişiliğe bürünüyorum ve maalesef kendi kişiliğimi onların yanınnda yansıtamıyorum çünkü korkuyorum ve onların üzülmesini istemiyorum aile hakkında nasıl bir öneriniz var siz olsanız napardınız teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Fatih... ''Vaz Gecmek'' dedigimiz seyi sanirim daha da acmak gerekiyor ama bunu bir yorum cevabi olarak vermek sanirim pek dogru olmayacaktir. Yukarida da, bu konu hakkinda yazi yazmak gerektigini belirtmistim ancak bazi kisisel sebepler nedeniyle henuz o yaziyi yazamadim. Sanirim bir hafta icinde yazmis olurum ve bittiginde haberdar ederim seni de... Sevgiyle kal.

      Sil