17 Temmuz 2015 Cuma

Dahinin sesli düşünmesi!



Dahinin açılımını yapmayacağım, onu zaten hepimiz biliyoruz. En azından hergün aynaya baktığımız da bir dahiye baktığımızı da biliyoruz. Peki gerçekten de DAHİ misiniz? Aslın da sorgulamak istediğim dahiliğin tanımından çok icatlar ile alakalı.

İcatlar da, birer deha ürünü olduklarına göre, yine de dahiliği konuşmuş olacağız. Şimdi ilk olarak hepimizin günlük hayatın da kullandığı ve çoğunlukla ‘Bu nasıl bulundu acaba?’ diye düşünmediğimiz şeylerin nasıl bulunduğuna küçük bir örnek hikaye ile bakalım istiyorum. Sonrasın da sorumuza geri döneceğiz.

Bir dahi her şeyi yeniden bulur. Bulduğu şeyin daha önceden bulunmuş olması onda sadece bir tebessüm oluşturur ve hayatına devam eder. Ancak bir dahiyi diğerlerinden ayıran en büyük özellik mutlaka ona, bir gün diğerlerinden neden farklı olduğunu ispatlama şansını verecek olması.







Lütfen Okumaya Buradan Başlayın
Daha Anlaşılır Olması İçin, Sırayla Devam Edin.

Şimdi örnek hikayemizle ne demek istediğime bakalım. (Dahimize hem kadın hem de erkek ismi olabileceğinden Deniz adını verelim.)


Rahatsız Olmak!

 
Deniz balkon da oturuyordur, hafif bir yağmur eşliğin de ağacların dansını izliyorken dizine bir karasinek konar. Deniz içinden ‘Sanırım yağmur da dışarıda (yağmur altında) uçmak istemiyor’ der ve düşünmeye devam eder.
-Aslın da yağmur yokken de geliyor. Yağmurdan kaçmıyor, aradığı şeye geliyor. O zaman aradığı şeyi yok edersem tekrar oraya konmayacaktır.
Der ve eliyle sineğin konduğu yeri temizler.


İhtiyacı Fark Etmek!
Artık sineğin aradığı şey onun dizinde değildir ve büyük ihtimalle sinek tekrar oraya konmayacaktır. Tekrar ağaçlara dalmak üzereyken bu seferde aynı sineğin az önce tatlı yediği tabağa konduğunu fark eder ve tabağını da temizlemesi gerektiğini düşünür ama şu an bulunduğu atmosfer çok güzeldir. Sessiz, sakin, huzurlu ve temiz havanın yağmurla beraber esmesi, yüzüne vuran yağmur kırıntıları. Hayır! Bu anı bir sinek için bozamaz ve tekrar istemsiz bir şekilde düşünmeye başlar…
-Şimdi tabağı temizlesem de sonuç değişmeyecek, bu kendini bilmez doğası gereği beni rahatsız etmeye devam edecek. En iyisi görmezden gelmek…


Önlenemez Yaratıcı Düşünce!

…Der ama bunu demesi onun o sürekli çalışan, sorgulayan, çözüme odaklı beynine engel değildir. Deniz sineği görmezden geldiğini sanıp ağaçlara bakmaya devam etsin. Oysa Deniz’in dahi beyni ona hissettirmeden sineği taktı kafaya ve birden Deniz’de bunu fark eder. İşte şimdi Deniz’in bir çözüm bulması gerek, yoksa o küçük sinek bütün büyüyü bozacak. Deniz tekrar düşünmeye başlar. En son eliyle sineğin konduğu yeri temizlemiş ve bunun işe yaramasını ummuştu. Şimdi konuya oradan başlaması ve bunun işe yarayıp yaramadığını bulması gerekiyor. Eğer yaramışsa izleyeceği yol farklı, yaramamışsa farklı olacak.
Sonuç!



-Ben elimle temizlediğimde aslında yine gelebilir. Elimde de benim bilmediğim ve onu cezbeden başka bir şey olabilir ve ben bunu dizime geçirmiş olabilirim. O zaman onun sevmediği bir şeyle temizlemem gerekir... O tabağı da aynı şeyle temizlemem gerekir. Mesela deterjan ama o zaman da olmaz !!! yok yok eğer deterjanı durulamazsam tabaktan belki gelmez ama o zaman da çok iğrenç olur, hem kendim için uygulayamam bunu. Öyle bir şey olmalı ki. dizime hatta tüm vücuduma sürdüğüm de sinek bana gelmesin.
Der ama bir saniye bu zaten var !!! Bildiğin marketlerde satılan sivrisinek kovucu sprey bu.


Olmak yada Olmamak!


Deniz daha önce bulunmuş ve herkes tarafından bilinen, hatta kendisinin bile çok defa kullandığı bir şeyi tekrar buldu. İçinden güldü, içeri gidip spreyi aldı ve sıktı. Deniz yaşamı boyunca birçok şeyi tekrar tekrar keşfetti ama bir gün gelecek ve Deniz daha önce keşfedilmemiş, ihtiyaç olduğu bile anlaşılmamış bir şeyi keşfedecek ve bizler de onu kullanacağız. Bunun olmaması için de birçok sebep var tabii, Deniz’in var olan bu yaratıcı beynini bastırması ve yaratıcılığını küstürmesi de olası bir ihtimal hatta yüksek ihtimal.


Yaratıcı insan yalnız yaşar,
kalabalıklar tarafından alkışlanır!



Deniz eğer yukarıda ki örnek de yalnız olmasaydı mesela yanında bir arkadaşı olsaydı ve bu süreçte aklından geçenleri sesli düşünseydi bu buluş orada biterdi. Daha leb demeden leblebiyi anlayan zeki arkadaş, Deniz henüz sonuca gelmeden “Salak mısın? içeride sprey var ya” derdi hem Deniz salak durumuna düşerdi hem de, bir şeyler icad etmeye yönelik aşkı yara alırdı.


Çünkü Biz Zekiyiz!

Şimdi en başa yani “Dahi misiniz?” sorusuna gelecek olursak. Eğer siz de Deniz gibi herhangi bir sebeple herhangi bir şeyi buluyorsanız ve bulduğunuz şey zaten çoktan varsa devam edin. Bir gün göreceksiniz ki, hayatınız da olan birçok şeyi tekrar bulmuşsunuz. Sakın buna üzülmeyin, ne sizden önce bulana sinir olup kıskanın nede kendinize “ulan zaten benden de bu beklenirdi” demeyin. Mümkünse bu anılarınızı paylaşmayın, kendiniz ile barışık olun ve kendinizle dalga geçme zevkini başkalarına vermeyin. Kendinizle dalga geçerken de zekanızı kullanın ki, karşınızda ki esprinize gülerken siz mi cahilsiniz yoksa kendisi mi ikilemine düşsün ama en önemlisi sesli düşünmeyin.
Başkalarına kendinizi nasıl tanıttığınız ve nasıl bir hayal dünyasında yaşadığınız önemli değil. Kendinize dürüst olun yeter. Kendisine dürüst olan bir dahi büyük oranda sonuca ulaşan dahidir.

Eğer kendinizi dahi olarak görüyor, yukarıda belirttiğim gibi pes etmiyor ve kimseyle paylaşmıyor olmanıza rağmen yine de sonuca ulaşamıyorsanız. Hedeflediğiniz şeylerde hep eksik kalıyor yada daha başlamaya dahi cesaret edemiyorsanız KENDİNİZE DÜRÜST DEĞİLSİNİZ demektir. Kendisine dürüst kişi çevresinde ki herkese yaparım dediği şeyi aslında yapamayacağını bilen ve ona göre hareket eden kişidir. Kendisine dürüst kişi, yapamayacağını bildiği halde yaparım diyerek karşısındaki kişiyi kaybetme riski varsa yaparım dememesi gerektiğini bilen kişidir. Kendisine dürüst dahi bunu bildiği için kendi kendine verdiği cevaplarda da bunu destur alır. Başkası için olan riski kendi hayatında da kullanır ve kendisine olan güvenini ve saygısını kaybetmemek için, içinde olduğu imkanları asla göz ardı etmez. Cebinde ki 2 lirayla canı çeken simidi “akşam olsun da 5 tanesi 1 lira olunca alırım” derken milyon dolarlık yatırımlar gerektiren bir çözümü düşünmez. tabi onu sağlayacak bir çevresi varsa ayrı.
Bir gün olur da aynen yukarıda yazdığım şekilde bir şey bulursanız lütfen insanlar ile hikayesini paylaşın. Yok tam tersi, yazdıklarıma saçma der ve yine de ileride bir şey bulursanız lütfen nasıl bulduğunuzu bir düşünün ve mümkünse sonrasında burada ki yorumunuzu değiştirin. Çünkü o gün cevabınız değişecek.


Daha Diploman Bile Yok!
Son Söz!

Asla kendinizi düzenin sınavları ile yargılamayın. Sistem sizi anlamamış olabilir ve hatta henüz sizinle tanışmamış olabilir. İlköğretim yada lise bitirmiş olmanız ve hatta bitirememiş olmanız bile sizin yaratıcılığınızı asla sınırlamaz.

Sizi durduracak tekşey yine sizsiniz!

Bu benim ilk paylaşımım oldu, evet biraz tembellik yapıp, daha önceden yazdığım bir şeyi ekledim. Ancak tembellik sebebiyle değil de, daha sonrası için konular nasıl ilerleyecek ve bu yazı hangi araya girebilecek bilmiyorum. Bu sebeple bugün paylaşmak istedim...

Paylaşmak en önemli şeydir, ve bir dahi iseniz daha da önemlidir...

 

3 yorum:

  1. Peki siz bir dahi olduğunuz/ dahi olduğunuzu düşündüğünüz için mi paylaşıyorsunuz?

    YanıtlaSil
  2. Yazilarimi takip ederseniz eger, bu tarz kavam ayrimina kendi adima girmedigimi goreceksiniz. Dahilik ile Delilik arasinda ince bir cizgi vardir, kimileri Dali icin deli der kimileri ise dahi... Sizin nasil yorumladiginiza bagli.

    YanıtlaSil
  3. dahi misin belki de öyle ama dahiliğin harekete geçmek olduğunu aslında çoğu kişi anlamaz belki de dahilerin aslında bizden tek farkları budur bu hikayeyi aynı şekilde yayınlasaydın belki kabul ederlerdi be abi

    YanıtlaSil